SHEFQET AVDUSH EMINI SANATTA BİR PLAGİYATÇIYI İFŞA ETMEK

[Shefqet Avdush Emini]

SANATTA BİR PLAGİYATÇIYI İFŞA ETMEK

Sayın Ramiz, bu konudaki ilginiz ve takdiriniz için teşekkür ederim. Gerçeğin ortaya çıkması ve özellikle sanat dünyasında, özgünlük ve yaratıcılığın temel değerlerimiz olduğu bir alanda, sahtekârlık ve intihale karşı kayıtsız kalmamamız son derece önemlidir.

Açıkça belirtmek isterim ki, söz konusu kişi Orhan Çebrailoglu, gerçek bir sanatçı değil, tam anlamıyla bir intihalci, sahtekâr ve başkalarının emeğini gasp eden biridir. Kendisini bir performansın yaratıcısı ve temsilcisi olarak tanıtan bu kişi, aslında özgün hiçbir şeye sahip değildir. O, bir sanatçı değil, yalnızca utanmaz bir kopyacıdır; eserlerimi çalarak sahte bir itibar oluşturmuştur.

Bu Sahtekârlık Nasıl Başladı?

Bu kişiyle çeşitli uluslararası sempozyumlarda tanıştım. Başlangıçta eserlerime hayranlık duyduğunu belirtiyor ve benden profesyonel rehberlik talep ediyordu. O dönemde, benden öğrenmek istediğini söylüyordu. Ancak zamanla gerçek ortaya çıktı: Kendi tarzını geliştirmek için değil, yıllarca emek ve yaratıcılıkla inşa ettiğim her şeyi çalmak için oradaydı.

Önce performansımın bazı detaylarını taklit etmeye çalıştı. Ancak zamanla daha da ileri giderek, benim performansımı kendi eseri gibi sunmaya başladı. Etkinlik organizatörlerini manipüle etti, onları boş vaatler ve ücretsiz katılım teklifleriyle kandırdı. Bu, sanatsal etik açısından ciddi bir ihlal ve açık bir fikri mülkiyet hırsızlığıdır.

Bir Hırsız Sanatçı Olarak Görülebilir mi?

Gerçek sanat, hırsızlık ya da aldatma üzerine inşa edilemez. Bir sanatçı, deneyimi, yeteneği ve tutkusu sayesinde üretir, geliştirir ve eserlerini şekillendirir. Ancak bir intihalci, kendi kimliği olmayan bir gölgedir. Başkalarının eserleriyle var olmaya çalışan bir gaspçıdır.

Orhan Çebrailoglu’nun ne yaratıcılığı ne de özgünlüğü vardır. Ortaya koyduğu her şey, sanatın özünü asla anlayamamış birinin kötü bir kopyasından ibarettir. Kendi başına yeni bir şey yaratamadığı için en düşük yolu seçmiş ve bir başka sanatçının eserlerini çalmıştır. Bu sadece ahlaki bir sorun değil, aynı zamanda sanatın bütünlüğünü bozan kınanması gereken bir eylemdir.

Sanat Dünyasında İntihalin Sonuçları

İntihal masum bir eylem değildir; aksine, sanat dünyasına ciddi zarar veren ahlaki ve entelektüel bir suçtur. Dürüst sanatçıların güvenilirliğini sarsar, izleyicileri yanıltır ve sanatta liyakati yok eder. Gerçek bir sanatçı rekabetten korkmaz çünkü kendi özgünlüğüne güvenir. Oysa bir intihalci, her zaman başkasının gölgesinde kalır ve yalanlarının ortaya çıkmasından korkar.

Neyse ki, sanat ve dürüst sanatçılar, bu gibi hırsızlar tarafından yok edilemez. Sanat dünyasındaki gerçek meslektaşlarım kim olduğumu, neler yarattığımı ve bu performansa kaç yıl emek verdiğimi çok iyi biliyorlar. Kimse benim eserimi elimden alamaz ve onu kendisine mal edemez.

Şeffaflık ve Adalet Çağrısı

Bu açıklamayı, sanat camiası ve kamuoyunun bu utanç verici durumu bilmesi için yapıyorum. Sanat hırsızları cezasız kalmamalıdır! Sanat, insanlığın en değerli hazinelerinden biridir ve Orhan Çebrailoglu gibi sahtekârların elinden korunmalıdır.

Son olarak, açık bir çağrı yapmak istiyorum: Gerçek sanatçıları destekleyelim ve intihalcileri ifşa edelim. Çünkü hakiki sanat, yalan ve hırsızlığa karşı galip gelmelidir!

Hollanda’dan selamlarımla,
Shefqet Avdush Emini